Información de la canción En esta página puedes encontrar la letra de la canción Ne Kadar Mutluyuz, artista - Barış Manço.
Fecha de emisión: 31.12.1977
Ne Kadar Mutluyuz(original) |
+ Hatırlar mısınız Lale Hanım? |
- Nasıl hatırlamam Barış Bey? |
+ Fevkalade hazin bir şevval akşamı size rastlamıştım |
- Aman Barış Bey, şevval değil teşrin olacaktı |
+ Olur mu, olur mu sultanım! |
Fağfuri güller ve çeşm-i bülbüller terennüm ederken ben sizi kuşelerde aşikare ayaküzre görmüştüm. |
- Ah ah! |
Zapturapt âlemden kalkalı ulufe-i hul dünyayı tutmuştu. |
+ Tutmuştu, hatta bir seferinde bizzat kayınpederim ve kayınvalidemin ve akraba-i ehl-i örfün aynı böyle divan-ı mumlar gibi ve bahusus fiil-i nameşhur etmeleri bihakkım gözünden gitmiyor. |
- Filhakika, namdarları vükelayi tabi olup hep bu magulelerden olmuştu |
+ Olmuştu, olmuştu... |
- Ah ya siz, ya siz! |
+ Ya ben, ya ben! |
- Harem-i hümayuna hilafukamın girizgahta bulunmuştunuz. |
+ Elbette, elbette! |
Şol mekteb-i âlemin nizamı intizamı vasfa gelmezdi de, bulunmuşsak ondan bulunmuşuzdur elbet. |
- Fisdahi fevkalade hazin ve perişan, bir melce bulamayıp acl-i taksir ile zillet-i aşk çeker idik. |
+ Aşk çeker idik. |
neyse ki o günler geride kaldı lale. |
- Allahtan... |
+ Allahtan geri kaldı, ve sana rastladığım için ne kadar da mutluyum yani şu günlerde. |
- Ben de çok mutluyum. |
+ Yok açık konuşmak gerekirse son derece şanslıyım sana rastladığım için. |
- Ben de mutluyum ben de şanslıyım. |
+ Canım senin şanslı ve mutlu olman ayrı konu ya, ben ne kadar şanslı olduğumu artık sana sormadan söyleyebileyim şurada rahatlıkla. |
- Tamam bana sorma canım, ben sadece ben de mutluyum, ben de şanslıyım diyorum. |
+ Hayır sen de şanslısın sen de mutlusun, onlar ayrı konu. |
ben sana rastladığım için şanslıyım. |
- Aynı şekilde ben de sana rastladığım için şanslıyım. |
+ Aynısı maynısı yok, erkekle kadın arasında bir fark vardır. |
ben şanslıyım, ben haklıyım. |
erkek karar verir böyle konulara. |
- Erkek karar vermez. |
+ Aynı olarak kabul edemezsin bazı şeyleri. |
- Karşılıklı oturur konuşuruz, belli bir yerde. |
Erkek kadın diye bir ayrım yapılamaz. |
+ Canım ne münasebet? |
Bunda karşılıklı oturup konuşacak ne var burda ben şanslı olup olmadığımı sana mı soracağım yani? |
- Sen evliliğin başından böyle yaparsan biz katiyen yürüyemeyiz. |
İmkânı yok. |
+ Böyle bir şeyin başı sonu olmaz şimdi. |
E ben ne kadar şanslı olduğumu sana soracak değilim ya! |
- Aa, bu iş, anlaşıldı, anlaşıldı. |
+ Ne münasebet, ne için mutlu olduğumu söylemek için ben sana soracağım? |
(traducción) |
+ Hatırlar mısınız Lale Hanım? |
- Nasıl hatırlamam Barış Bey? |
+ Fevkalade hazin bir şevval akşamı tamaño rastlamıştım |
- Aman Barış Bey, şevval değil teşrin olacaktı |
+ Olur mu, olur mu sultanım! |
Fağfuri güller ve çeşm-i bülbüller terennüm ederken ben sizi kuşelerde aşikare ayaküzre görmüştüm. |
- ¡Ah ah! |
Zapturapt âlemden kalkalı ulufe-i hul dünyayı tutmuştu. |
+ Tutmuştu, hatta bir seferinde bizzat kayınpederim ve kayınvalidemin ve akraba-i ehl-i örfün aynı böyle divan-ı mumlar gibi ve bahusus fiil-i nameşhur etmeleri bihakkım gözünden gitmiyor. |
- Filhakika, namdarları vükelayi tabi olup hep bu magulelerden olmuştu |
+ Olmuştu, olmuştu... |
- ¡Ah, sí, sí, sí! |
+ Ya ben, ya ben! |
- Harem-i hümayuna hilafukamın girizgahta bulunmuştunuz. |
+ ¡Elbeta, elbeta! |
Şol mekteb-i âlemin nizamı intizamı vasfa gelmezdi de, bulunmuşsak ondan bulunmuşuzdur elbet. |
- Fisdahi fevkalade hazin ve perişan, bir melce bulamayıp acl-i taksir ile zillet-i aşk çeker idik. |
+ Preguntar çeker idik. |
neyse ki o günler geride kaldı lale. |
- Allahtan... |
+ Allahtan geri kaldı, ve sana rastladığım için ne kadar da mutluyum yani şu günlerde. |
- Ben de çok mutluyum. |
+ Yok açık konuşmak gerekirse son derece şanslıyım sana rastladığım için. |
- Ben de mutluyum ben de şanslıyım. |
+ Canım senin şanslı ve mutlu olman ayrı konu ya, ben ne kadar şanslı olduğumu artık sana sormadan söyleyebileyim şurada rahatlıkla. |
- Tamam bana sorma canım, ben sadece ben de mutluyum, ben de şanslıyım diyorum. |
+ Hayır sen de şanslısın sen de mutlusun, onlar ayrı konu. |
ben sana rastladığım için şanslıyım. |
- Aynı şekilde ben de sana rastladığım için şanslıyım. |
+ Aynısı maynısı yok, erkekle kadın arasında bir fark vardır. |
ben şanslıyım, ben haklıyım. |
erkek karar verir böyle konulara. |
- Erkek karar vermez. |
+ Aynı olarak kabul edemezsin bazı şeyleri. |
- Karşılıklı oturur konuşuruz, belli bir yerde. |
Erkek kadın diye bir ayrım yapılamaz. |
+ Canım ne münasebet? |
Bunda karşılıklı oturup konuşacak ne var burda ben şanslı olup olmadığımı sana mı soracağım yani? |
- Sen evliliğin başından böyle yaparsan biz katiyen yürüyemeyiz. |
İmkânı yok. |
+ Böyle bir şeyin başı sonu olmaz şimdi. |
E ben ne kadar şanslı olduğumu sana soracak değilim ya! |
- Aa, bu iş, anlaşıldı, anlaşıldı. |
+ Ne münasebet, ne için mutlu olduğumu söylemek için ben sana soracağım? |