| Miktarıncayız, karınca kararıncayız
|
| Canımda bir can saklıyız, bi' kalpte bin his saklarız
|
| Zahir ve batim kavgamız
|
| Dışarda içte saklınız
|
| Dışardan nasipsiz, içte gizli gizli sakladıklarınız
|
| Kimseden habersiz sandıkladıklarınız
|
| Gecikmiş farkındalıklarımız
|
| Sahtekar çıkarken dürüst sandıklarımız
|
| Acı sözler etmiş arkamızdan ağzını balla kapattıklarımız
|
| Hepsi mız mız
|
| Kötü konuşmuş ardımızdan adını iyi andıklarımız
|
| Kurtlanmış topladığımız fındıklarımız
|
| Dağılsın, def olsun zındıklarınız
|
| Hak yiyenler, çıksın midenizden tıkındıklarınız
|
| Ver de yansın
|
| Toz değmesin üzerine diye sakındıklarımız
|
| Tozu dumana katan yıkık binalarınız
|
| O tozdan geriye kalan bizim çatlak dudaklarımız
|
| Patlak ciğerimiz, sağlam ayaklarımız, duysun kulaklarınız
|
| Geri dönmek, ışığa bakmak ne güzel (ne güzel, ne güzel)
|
| Dayandım, dağıldım, dayandım (Sago tandem, kasva!)
|
| Seyir aldım, seyre daldım, daldım (daldım, daldım)
|
| Dayandım, dağıldım, dayandım
|
| Geri dönmek, ışığa bakmak ne güzel (ne güzel, ne güzel)
|
| Dayandım, dağıldım, dayandım (Sago tandem, kasva!)
|
| Seyir aldım, seyre daldım, daldım (daldım, daldım)
|
| Dayandım, dağıldım, dayandım
|
| «Bugün eğer yapmazsam olurum yarın pişman»
|
| Dediklerini yaptığı için olabilir insan yarın pişman
|
| Eğer yoksa fikir yönetilirsin ve başkalarının yönlerine karışırsın
|
| İşte o zaman başkalaşırsın
|
| Bi' kere başlarsan söylemeye yalan
|
| Onu bırakamaz ve yalanlar söylemeye kolay alışırsın
|
| Hayatın koçu olmaz, o el üstte durmaz iner
|
| Serçeler gibidir insanlar, ilelebet uçmaz düşer
|
| Kötü sondan kaçılmaz ki enseler kader kaçarken
|
| Güneş yine batar güzel bir çiçek açarken
|
| Renk beyaza döner oysa sen siyahta yaşarken
|
| Kapın başkalarınca çalınmaktan korkarken
|
| Varsa da hayat çoğu zaman aynılıklara
|
| Zaman ve kader kasırgası savurur farklılıklara
|
| Giden dayanır ayrılıklara
|
| Kalan sarılır kendinden geriye kalan kalıntılara, hem de sıkıcana
|
| Yanlış anlaşılmaktan korktuğundan hiç de doğru anlaşılamadın
|
| Çikolata görünürken acı sirke tadın
|
| Anladıkları şey yanlışsa doğrusunu onlara sunmalısın
|
| İhtiyaçları yoksa susmalısn
|
| Geri dönmek, ışığa bakmak ne güzel (ne güzel, ne güzel)
|
| Dayandım, dağıldım, dayandım (Sago tandem, kasva!)
|
| Seyir aldım, seyre daldım, daldım (daldım, daldım)
|
| Dayandım, dağıldım, dayandım
|
| Geri dönmek, ışığa bakmak ne güzel (ne güzel, ne güzel)
|
| Dayandım, dağıldım, dayandım (Sago tandem, kasva!)
|
| Seyir aldım, seyre daldım, daldım (daldım, daldım)
|
| Dayandım, dağıldım, dayandım |